dugmee

sağlıklı kilo verme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sağlıklı kilo verme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Ekim 2011 Cumartesi

Bir ayda 8 kilo verdiren diyet


diyet_tartiZayıflamak isteyen arkadaşlarım müjde! Aç kalmadan bir ay gibi zaman içersin de sekiz kilo verebilirsiniz ki bu cidden de bir mucize :)
Nasıl mı? İşte aynen böyle…
1 Ayda 8 kilo vermek için birinci olarak en önemli yapmanız gereken şey; sabah kalktığınızda kahvaltınızı yeteri kadar yapmanız olmalıdır. Unutmayın 1 ayda 8 kilo vermek o kadarda kolay değildir.Kahvaltınızı ne kadar iyi yaparsanız, gün içindeki diğer öğünleri o kadar az yersiniz.
İkincisi ise günlük yiyeceğiniz öğün sayısını mutlaka arttırın, günlük mutlaka üç ana öğünü yiyin ve iki de ara öğün yemeyi ihmal etmeyin. Ayrıca unutmayın ki ana öğünlerde fazla yememeye dikkat edin.Eğer bunlara dikkat ederseniz 1 ayda 8 kilo vermeniz hiçde zor değildir.
Üçüncüsü ise mutlaka alkol kullanmayın.
Sabah:
- İnce bir dilim yağsız beyaz peynir
- 4-5 adet zeytin
- 1 dilim kepekli ekmek
- Dilediğiniz kadar domates-salatalık
Ara Öğün:
- 1 adet yeşil elma
Öğle Yemeği:
- 1 kase çorba
- 4-5 kaşık zeytinyağlı yemek
- Bir porsiyon salata
- 1 dilim kepekli ekmek
Ara Öğün:
- 1 su bardağı yorğurt (ya da 1 adet yeşil elma)
Akşam Yemeği:
Öğle yemeği ile aynı.
Bu diyeti yaparken mutlaka günlük 1 saat yürüyüş yapıyoruz ve en az 2 lt su içmeyi unutmuyoruz.
Akşam yemeğini en geç 19:00′da yiyoruz.
Bu programlara uyduğunuz taktide 1 ayda 8 kilo vermeniz o kadarda zor değildir.

29 Eylül 2011 Perşembe

SAĞLIKLI KİLO VERME,NASIL SAĞLIKLI KİLO VERİLİR


Obezite nedir?
s
Obezite ya da şişmanlık, vücutta sağlığı tehlikeye sokacak ölçüde fazla miktarda yağ birikmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Bir insana obez diyebilmek için vücudundaki yağ miktarını ve dağılımını tespit etmek gerekir. Bunun için bugün en sık kullanılan yöntem "Beden Kitle İndeksi" nin hesaplanmasıdır. Beden kitle indeksi (ingilizce body mass index'in baş harflerinden BMI olarak kısaltılmıştır.) kilogram cinsinden beden ağırlığının, metre cinsinden boyun karesine bölünmesiyle hesaplanır.
İsterseniz kolay bir örneği birlikte hesaplayalım:
Ağırlık: 82 kg , Boy: 1.70 m
BMI:82/(1.70)2=82/2.89=28.3kg/m2

     Sağlık otoriteleri, BMI değerlerini, normal kilolu, fazla kilolu ve obez şeklinde gruplara ayırmışlardır.
BMI değeri
18.5 kg / m²'nin altında olanlar
Zayıf
18.5-24.9 kg / m² arasında olanlar
Normal kilolu
25-29.9 kg / m² arasında olanlar
Fazla kilolu
30-39.9 kg / m² arasında olanlar
Obez (şişman)
40 kg / m²'nin üzerinde olanlar
İleri derecede obez
olarak tanımlanmaktadır.
Yağın vücuttaki dağılımı da önemlidir.Özellikle karında ve göbek çevresinde biriken yağlar,kalp ve damar hastalıkları için ciddi risk oluşturur.

Bel çevresi ölçümü ve anlamı     Vücuttaki toplam yağ miktarı önemli olmakla beraber, yağın nerede biriktiğini bilmek daha önemlidir. Karın çevresinde yağ birikimi, kalça ve vücudun diğer bölgelerinde yağ birikiminden daha fazla sağlık risklerine neden olur. Bu risk için basit fakat doğru bir yöntem bel çevresi ölçümüdür. Bununla birlikte, bel çevresi ile ilişkili hastalık riskinin, farklı toplumlarda değişkenlik gösterdiği unutulmamalıdır.

Bel çevresi ile ilişkili metabolik hastalıklar için sağlık riski

Artmış risk
Yüksek risk
Erkek
> 94 cm
> 102 cm
Kadın
> 80 cm
> 88 cm

Obezitenin nedenleri nelerdir?
Çok sayıda faktör obezitenin gelişmesine katkıda bulunur. Bunlar dört büyük kategoriye ayrılır:
* Kalıtsal faktörler
* Fizyolojik faktörler(yaşlanma , gebelik sayısı gibi)
* Yaşam biçimiyle ilgili faktörler(besinlerle fazla miktarda yağ alınması,pasif ve hareketsiz yaşam)
* Psikolojik faktörler(sıkıntı ve üzüntü gibi olumsuz duygulara tepki olarak yemek yenmesi)
Kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, şeker hastalığı, solunum rahatsızlkıları, eklem rahatsızlıkları ve bazı kanser türlerine de yol açabilen obezite mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır.

Obezitenin tedavisi!
Amaç kısa sürede fazla kilo vermek değil uzun vadede yavaş ama sağlıklı bir şekilde zayıflayarak ulaşılan kiloyu muhafaza etmektir. Bunun için de gerekli olan yerleşmiş alışkanlıkları değiştirerek yeni bir yaşam tarzına uyum sağlamaktır. Yapılması gereken öncelikle yağ ve kalori miktarı düşük sağlıklı bir beslenme programına başlamak ve aynı zamanda sağlıklı bir yaşamın ayrılmaz parçası olan egzersizle bunu tamamlamaktır. Unutulmamalıdır ki %5'lik bir kilo kaybı bile obeziteye eşlik eden hastalıklarda(kalp ve damar hastalıkları,yüksek tansiyon,şeker hastalığı,kanda yüksek oranda yağ bulunması,solunum hastalıkları,eklem hastalıkları,inme,bazı kanser türleri) ciddi iyileşmeler sağlayacak ve yaşam süresini uzatacaktır.

Tek başına ilaç tedavisi yeterli midir?

Obeziteyi tedavi edebilmek için çok yönlü bir yaklaşım gereklidir. İlaç sadece bunu önemli bir parçasıdır. Beraberinde yağı azaltılmış düşük kalorili bir diyet,düzenli egzersiz ve yaşam biçimini değiştirmeye yönelik davranış yedavileri ile başarıya ulaşmak mümkündür.

Egzersiz
Kilo kaybetmek iyi güzelde bir daha geri almasak deriz ama hep aklımıza gelen başımıza gelir.Yapmış olduğumuz diyetlerle egzersiz yapmayı genelde ihmal ederiz.

Yarı aç yarı tok geçirdiğimiz günlerde kolumuzu kıpırdatmaktan acizlik getirir sürekli uyu haliyle dolaşırız. Bizi bu durumdan uzaklaştıran ve kendimize getiren tek şey terazideki ibrenin hiç değişmemesi. 
 

Vücut nasıl kilo kaybediyor ?

Alınan enerji = Harcanan enerji kilo sabit 
Alınan enerji > Harcanan enerji kilo artışı 
Alınan enerji < Harcanan enerji kilo kaybı 
Bu denklemden çıkartmamız gereken sonuç harcadığımız enerjiyi arttırmamız gerektiği.Bu da egzersizle mümkün olabilir.Günde 15 dakikayla başlayan ve arttırılan tempolu yürüyüş egzersizleri kilo veriminizi destekleyecek ve dinlenme metabolik hızını ( BMH ) düşmemesini sağlayacak. 
Sık aralıklarla kilo kaybı ve kilo alımı : Kilo kaybının dinlenme metabolik hızına, Lipolitik Aktiviteye etkisi başlığından yapılan araştırmaya göre ; 
Şişman kadın grubu 14 haftalık egzersiz ve zayıflama diyetine tabii tutularak beden bileşimi , oksijen tüketim gücü,dinlenme metabolik hızı ve karın yağındaki yağ aktiviteleri ölçülmüştür.Kişiler ; 
1 ) Diyet + Egzersiz sık sık uygulayan 
2 ) Diyet + Egzersiz sık uygulamayan 
3 ) Sadece diyet uygulayan olmak üzere gruplandırılmıştır.

Bu süre sonunda 3. ve 1. Grup karşılaştırılmış kilo kaybı ve yağ kaybı yönünden 1. Grubun karşılaştırılması sonucunda kayda değer sonuçlara ulaşılamamıştır. 
Bu araştırmaya göre sadece diyetle zayıflayan 3.grupta dinlenme metabolik hızında düşme saptanmıştır. Bu araştırmadan çıkan sonuç ; 

1) Sık sık diyet yapmanın kilo kontrolünde etkili bir yöntem olmadığı 
2) Egzersizle birlikte enerji sınırlaması yapıldığında kilo ve yağ kaybının olduğudur. 

Kilo kaybetmek sadece diyet yapmakla mümkün değil bu araştırma umarım egzersiz yapmanın önemi konusunda bir fikir yandırmıştır.Masa başında , asansör kullanarak arabamızı en yakın yere park ederek pekiştirdiğimiz tembellik ve bu huyumuzun bize kazandırdığı kiloyu yürüyüş yaparak,tenis oynayarak , yüzerek en azından evimizin temizliği kendimiz yaparak sarf edeceğimiz enerji ve doğru beslenme bizi sağlık ve örüntü yönünden mükemmele ulaştıracaktır.

EN SON DİYETLER,sağlıklı kilo verme


Günümüzde artık hrgün bir diyet türemektedir. İnsanlarda fazla kilolarından kurutlmak için bu diyetlere dört elle sarılmaktadırlar. Sonradan anlaşılıyorki bu diyetlerin boş oldugunu. Her diyet sonunda insanlar hüsrana ugramaktadırlar. Önemli olan; insanın yediklerine içtiklerine dikkat etmesi. Yani sağlıklı beslenmeleri önemlidir. Bunların yanında Spor çok önemlidir. Şimdi size bir-iki diyet tarifi verecem. Önemli olan bu diyetlere güenmek deil, insanın sağlıklı ve düzenli beslenmesidir.
Tek tip rejimler sağlığı tehdit ediyor!
Kısa sürede kilo vermek isteyenlerin gözdesi haline gelen, 'Tek Tip Rejimler'in, insan sağlığım ciddi boyutlarda tehdit ettiğini biliyor muydunuz? Araştırmalar, tek tip besin veya besin değerine dayalı diyetlerin sabıkalı olduğunu ortaya çıkardı. Montignac Diyeti'nden, İsveç Diyeti'ne, Prenses Diyeti'nden Dr. Atkins Diyeti'ne kadar, uzmanlar pek çok ünlü diyeti mercek altına aldı .    
Tüm dünyada olduğu gibi toplumumuzda da yerleşik bir değer haline gelen ‘ince olan güzeldir' kavramı, kadınları; kaynağı belli olmayan farklı formüllerle incelme yarışma itti. Büyük bir çoğunluk 'hayatinin hergünü diyetteyken!, diğerleri '3 gün sonra diyete giriyorum' saplantılarıyla rejim yapmayı zorunluluk addetti. Kısa zamanda kesin çözüm verdiğine inanılan diyet formülleri, ençok ara­nan ve tercih edilen diyetler oldu. Şimdilerde 'Hızlı incelme' trendinin yarattığı tek tip rejim salgını herke­si sarmış durumda. Bu salgın öyle bir noktaya geldi ki, güzelllik uğruna sıhhatimizi tehlikeye attıgımızı farkedemedik.
Faturası çok ağır
Ne yazık ki, 'bilinçsiz incelme'nin sağlık üzerine çıkardığı fatura bu kez oldukça kabarık. Çünkü hızlı sonuç verdiği için son zamanlarda oldukça fazla rağbet gören tek tip rejimler'in, ciddi sağlık sorunları yarattığı ortaya çıktı. Bugüne kadar 'diyet çılgınlığı'yla başa çıkmaya   çalışan beslenme   uzmanları, hangi tep tip diyetle­rin, hangi sağlık sorunlarım ya­rattığım araş­tırmalarla orta­ya    koydular. Şimdi ise 'tek tip diyetlerin yarattığı sağlık sorunlarıyla nasıl mücadele edileceği tartışılıyor.
Kısa bir süre önce Hacettepe Üniversitesi tarafından yapılan bir araş­tırma, tek tip besine dayalı ve çok dü­şük kalorili diyetlerin insan sağlığında oluşturduğu tahribatları ortaya koydu.
Araştırma bulguları hakkında bilgi veren Diyabetik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Perihan Arslan, 'Her şeye katlanıp bu yasaklı diyetleri yaşam boyu sürdürenler var. Bu kişiler zihin­sel, ruhsal ve bedensel sağlıklarım tehlikeye  attıklarını  ne  zaman anlayacaklar acaba?" diyor. Belirli bir besin öğesinin veya bir besinin tüketilmesine dayalı diyetler olarak tanımlanan 'tek tip diyetler' yıllardır çok yaygın uygulanıyor ve son zaman­larda da oldukça revaçta. Tek tip diyetlerin neden bu kadar popüler olduğuna gelince...
Fazla kiloları kısa zamanda kaybetme isteği ve bu isteğe salt ticari kaygılarla cevap vermeye çalışanlar, birbirinden bes­lenen   sektörel bir kısır döngü yaratıyor. Sağlık ve beslenme ilişkisi sorgulamadan, işin ehli ol­mayan kişilerce önerilen diyetler uygulanıyor ve sonunda, ciddi sağlık problem­leriyle karşı karşıya kalınıyor. Tabii, medyanın da bu gelişmede önemli bir payı var. Diyet konusundaki yazıların, uzman görüşleri alınmadan hazırlanması ve gerekli bir bilimsel ön araş­tırma yapılmaması, yanlış yönlendirmelerin önemli bir kaynağı.
Yağ hücreleri  yerine kas kaybı oiuyor
Prof.Dr. Perihan Arslan, tek tip beslenmeye dayalı rejimlerin metabolizmada telafi edilemeyecek yavaşlamalara yol açtığım ifade ediyor. Söz konuşu yavaşlama diyet sonrasında daha süratli kilo almaya neden oluyor. Arslan'a göre diyet sırasında haftalık kilo kaybı 2 - 3 kg.'a çıktığı zaman, vücuttaki kas - yağ dengesi kas aleyhine tahrip oluyor.
Bu tür diyetleri uygulayanlar da yağ hücrelerinden ziyade kas kaybına uğruyorlar.
"Diyet denince sadece zayıflama diyeti düşünülmemeli." diyor VKV Amerikan Hastanesi'nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilara Koçak. Diyet özelliği olan beslenme şekli anlamına geliyor aslında. Yani kişilerin diyete olan bağımlılıklarının farklı nedenleri var. Zayıflama amaçlı yapılan diyet gibi, şişmanlama amacıyla yapılan veya diyabetiklere, sporculara göre hazırlanan diyetler de var.
Doğru diyet hangisi?
Hacettepe Üniversitesi Diyabetik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Perihan Arslan'a göre sağlıklı diyetin özellikleri şunlar olmalı:
• Sağlıklı zayıflama diyeti, haftada ortalama 1-1.5 kilo verdirmeli.
» Vücut ağırlığının kişinin ideal ağırlık düzeyine indirmeli.
• Yeterli ve dengeli (protein, karbonhidrat/ yağ/ vitamin ve mineraller birlikte) olmalı.
• Yeniden kilo alımınım önlemeye ve vücut ağırlığını korumaya yönelik olmalı.

Kışiye özel diyet şart!
Acıbadem Caroussel  Hastanesi Beslenme Uzmanı Hacer Kaya da, tek tip diyetlerde dengesiz beslenmeye bağlı olarak bir besin öğesinin fazla alınırken, diğerlerinin eksik kaldığına dikkat çekiyor ve bunların önemli sağlık sorunları yarattığım belirtiyor,
En büyük hataların kilo verme amaçlı diyetlerde yapıldığı da, yapılan araştırmaların ortaya koyduğu bir gerçek. Beslenme Uzmanı Hacer Kaya; bireyin yaş, cinsiyet, boy, varsa hastalıkları, sosyo - ekonomik durumu ve beslenme alışkanlıklarının göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çekiyor.
Başka bir deyişle kişinin sahip olduğu hastalık, (diyabet gibi) diyetin niteliğini değiştirmesin! gerektiriyor. Ayrıca kişilere beslenme eğitimiyle yeterli ve dengeli beslenme alışkanlı­ğı kazandırmak ve uzun dönemde verilen kilonun korunması hedeflenmesi gerekiyor.
Yapılması Gereken  testler
Yaşanabilecek riskler, bu işin bir beslenme uzmanının kontrolünde yapılmasını zorunlu kılıyor. Diyete başlayacak olan kişinin öncelikle bir beslenme uzmanına giderek bazı testler den geçmesi gerekiyor. Bir endokronoloji ve bir metabolizma uzmanınır ortak kontrolünden geçtikten sonra yapılacak testler şöyle sıralanıyor:
Açlık kan şekeri, total kolesterol, trîgliserid, ürik asit,  SGPT SG01 (karacier enzimlerini görmek için)
Beslenme uzmanı Hacer Kaya, gelen hastaları iki grup halinde değerlendirdiklerini anlatıyor:
"Birinci grup, sağlık ve beslenme konusunda yeterli bılgiye sahip olan ve sağlıklı bir şekilde zayıflamak iste­yenlerden oluşuyor.
îkincisi ise, kendi başına veya bu konuda uzman olduğunu belirten kişilerin kontrolünde sağlıksız diyetler uygulayarak kilo veren ve tabii yine kilo alan insanlar. Bu grubun da biz lere geliş amacı, bu kez sağlıklı bil zayıflama programı ve en önemlis beslenme eğitimi almak.'
Örnek bir diyet nasıl olur?
Diyetisyen Koçak ise, dengeli bir besin dağılımı yapıldıktan sonra, bir zayıflama diyetinde hamburgerin bile olabileceğini belirtiyor. 5 - 6 kg. fa-lası olanlar için Koçak, kolay uygulanabilir ,günlük bir diyet programı da öneriyor:
SABAH: 2 dilim beyaz peynir veya l dilim az yağlı kaşar,  domates - salatalık (serbest), 2 dilim kepekli ekmek veya l galeta,  5 adet zeytin ve çay (şekersiz)
ÖĞLE: Yeşil salata yarımda l tost/ l adet mayonezsiz hamburger veya 2 yumurtalı omlet île 2 dilim ekmek ve ayran
ARA: l meyve veya 2 - 3 kraker île l bardak süt veya yoğurt
AKŞAM: Izgara balık/ tavuk/ 3 - 4 adet köfte, pirzola, veya biftek (birini seçin), yeşil salata,  6 kaşık haşlama sebze i le l kase yoğurt
GECE: l meyve
Çalışanlara pratik öneriler
Özellikle çalışanlar için bu denli düzenli programları yürütmek elbette çok zor. Ama en azından şunlara dik­kat etmenizde yarar var:
- Alkollü içeceklerden ve hazır meyve sularından uzak durmak
- Çayı şekersiz ve aç ık  içmek
- Haftada bir kaç kez (en az 4), en az 45 dakika olması kaydıyla yürüyüş yapmak
- Günde en az 12 bardak su içmek
- Günde en fazla 2 - fincan kahve tü­ketmek
- Günde l kutu soda tüketmek

Hangi rejimler tehlikeli?
Özellike tek tip besin ve besin değerine bağlı olan diyetler tehlikeli di­yetler listesi ne giriyor.
Prof.Dr. Perihan Arslan, tek tip diyetlerin niteliklerini şöyle sıralıyor:
• Genellikle meyve ve çorba gi­bi besinleri içeriyorlar
• Enerji değerleri düşük.
• Karbonhidrat içeriği yüksek (yüzde 95), protein içeriği dü­şük (yüzde 5), yağ içermiyorlar.
• Pek çok vitamin (B6 ve B12 gibi) ile kalsiyum, çinko, demir, magnezyum ve fosfor gibi mine­raller yönünden yetersiz
Tek Tip Rejimlerin Yolaçabileceği Sağlık sorunları;
Uzmanlara göre/ tek tip rejimler uzun süreli sürdürüldüğünde birçok ciddi hastalığa davetiye çıkarıyorlar. Bunları kısaca şöyle özetleyebiliriz:
  • osteoporoz/
  • safra taşları,
  • böbrek hastalıkları
  • kardiyovasküler hastalıklar
  • Bazal mitaboiizma hızı düşüyor (Vücudun çalışma hızı)
  • Kansızlık
  • Dikkat azalması
  • Uyuşukluk
  • Saç dökülmesi
  • Yorgunluk
  • Bulantı ve kusma
MONTIGNAC DİYETİ:
Karbonhidrat içeren besinlerle pro­tein içerenlerin birbirinden ayrı alınması (gıdaları ayrıştırma) esasına dayanıyor. Montignac prensiplerine göre, öncelikle gıdalar sInıfandırılıyor. Yani enerji veren protein­ler, glusitler ve yağlar île enerjik ol­mayan lifler, su,  vitamin,  mineral ve olîgo  elementler birlikte alınmıyor. Bu tür beslenme mide, bağırsak sistemini   bozuyor   ve   ülsere yol açabiliyor. Ayrıca sinir sisteminde tahribat yapıyor.
SALATA, MEYVA VE HAŞLANMIŞ PATATES DİYETLERİ:
Vücudun çok az miktarda kalori ve besin Öğeşi almasına yol açıyor. Uzmanlar mide yanması, ağrısı ve kazınması şikayeti olanların bu tür rejimlerden uzak durmaları gerektiği görüşünde birleşiyor.
KAN GRUBU DİYETLERİ:
Kişileri besinlerden uzaklaştırarak yete rsî z ve dengesî z beslenmeye yöneltiyor. Mesela bu diyet tipinde X kan grubu mensuplarının kesinlikle süt ürünleri almamast salık veriliyor. Ancak uzmanlar, kişinin ilk tanıdığı gıdanın anne sütü olduğunu ve süt ürünlerinin çok yararlı besin değerleri düşünüldüğünde bunun zararlı bir öğüt olduğunu İfade ediyor.
SOĞAN ÇORBASI DİYETİ:
Yağın kesi n l î kl e yasak olduğu bu 3 günlük diyette, anlaşılacağı gibi doğru düzgün tek yemeğiniz soğan çorbası. Bir de beyaz peynir. Çay, meyve (üzüm ve muz hariç) ile pi­rinç lapasına çok kısıtlı otarak izin var. Vücutta doku (kas) kaybı yaratması nedeniyle bazal metabolizma hızını yavaşlatıyor ve tekrar kilo almayı kolaylaştırıyor.
İSVEÇ DİYETİ:
Vitamin ve mineral açısından son derece yetersiz, vitaminleri açısından fakir, kolesterol yönünden zengin olduğu için de kalp hastalığı ve diyabet açısından da ciddi risk taşı­yor. Bu diyette vücut kendini az yemeye adapte ettiğ inden bazal meta­bolizma hızı yavaşlıyor.
WORKINGGIRL (çalışan kız) DİYETİ:
Alman diyetisyenler tarafından hazırlanan, 2 haftada üç buçuk kg-kaybettirmeyi hedefleyen bu prog­ramda ağırlık karbonhidratta. Yani  kan şekeri ve insüiîn salınımı dengesizliğine yol açıyor.
PATATES DİYETİ:
2 hafta sürdürülebilir olarak lanse edilen diyette hedef, bu süre zarfında toplam 4 - 5 kg. kaybetmek. Ver­diği zarar  Working Girl diyetiyle aynı..
ALMAN DİYETİ:
Uygulama süresi 4 hafta olan diyet­te karbonhidrat oranı oldukça yük­sek. Ayrıca, sebze ve meyve de den­geli olarak verilmiyor. Protein oran da hayli düşük. İnsülîn salınımı ve kan şekeri dengesizliği ortaya çıkıyor.
PRENSES DİYETİ:
İngiltere kaynaklı diyet, adını Prenses Diana'dan almış, l haftada 5 kg-vermeyî vaadeden program, düşük kalorili diyetler kategorîsinde gösteriliyor. Besin öğeleri açısından çok yetersiz.
DR.ATKINS DİYETİ:
Yağlı maddeler ile proteinin tamamiyle serbest olduğu bu diyette şe­kerli tüm besinler yasak. Kalp hastalığına davetiye çıkarıyor. Karbon­hidrat eksikliği vücutta ‘keton' adı  verilen ve yüksek miktartan çok  zararlı olabilen cisimlerin artmasına yol açabilir. Ayrıca kanda şeker dü­şüklüğü ve eksikliği de kendini gösterir.

diyet,en çok zayıflatan 10 yiyecek

Esmer pirinç: B Vitamini deposu olması sayesinde proteinleri, yağları parçalıyor, hazmı kolaylaştırıyor.

Greyfurt: Metabolizmayı hızlandırıyor, vücut durencini artırıyor.

Kırmızı üzüm: Dolaşım sistemini temizliyor. İçerdiği lif, vitamin ve mineraller sayesine kolesterolün düşmesine yardımcı oluyor.

Salatalık: Lif zengini olması sayesinde tokluk hissi veriyor. Ayrıca sağlıklı bir su deposu.

Nar: Hormonları dengeliyor. Bu sayede kilonuzu kontrol etmeniz daha kolaylaşıyor. Ayrıca güçlü bir antioksidan.

Adzuki fasulyesi: (Küçük kırmızı fasulye) Fasulyeler arasında en az yağ oranına sahip. Vücutta daha fazla suyu tutuyor.

Brokoli: Lif ve C vitamini deposu. Ayrıca kilo vermeye yarayan kalsiyum içeriyor. Karaciğere iyi geliyor. Hazma yardımcı oluyor.

Elma: Hafif tatlı, bağırsakları harekete geçiriyor.

Kiraz: Yumuşak bir müshil etkisi yapıyor ve kilo kaybına neden oluyor.

Yulaf: Tok ve şişkinlik hissi veriyor. Bir kase lapası vücutta üç kase su tutmayı sağlıyor.